Şehirlerarası uzun bir yolun ortasında
Sessiz sakin yaşayıp giden
Kavun karpuz beslerken tarlasında
Kimsenin aklına gelmeyen, kimsesiz bir ayanım ben
*
Vakti zamanında seçkin biriydim vesselam
Bilinirdim her kimse tarafından, soyluydum
Hiçbir mahluk eksik etmezdi kelam
Allah’ın sevdiği bir kuluydum…
Gel zaman git zaman göç edildi büyük yerlere
Terk edemedim yuvamı, kaldım buralarda
Korktuydum, ya kelamım eksilirse diye,
Devam ettim ekmeye bereketli hurma…
E yazılmış bir kere deftere, değişir mi mukadderat?
Bak yine yalnız kaldım dağ başında kekliklerle
En yakın arkadaşım, adıma yapılan cancağızım hayrat
Usanmadan konuşur benimle saatlerce…
Sanmayın ki şikayetçiyim bu halimden
Ben kimsesiz değilim, sessizliğim var benim
Duyabilirsin beni birçok insanın hayalinden
Ama öyle özenilecek biri de değilim…
Mesela ben ölünce kim taşıyacak tabutumu?
Okuyacak bir imam var mı selamı?
Kimse duymayacak belki, bilmeyecek hudutumu?
İşte bu yüzden eksik etmeyin benden kelamı…
*
Bazen ben de ediyorum kendime hayret
Nasıl yaşıyorum bu dağ başında yek?
Yıllardır vazgeçmedim, vazgeçemem ediyorum gayret
Benim isteğim imkansız değil, aslında tek…
Cenazeme gelsin beni bilen, tanıyan o eski millet!
*
Mustafa Erkam Akbulut
13.10.2020